[ad_1]
31 Mart yerel seçimlerinde ortaya çıkan durum, aslında bir komedi filmi senaryosu yazacak kadar ilginçti. Yeniden Refah Partisi (YRP), aniden sahneye atlayarak, Türkiye’nin siyasi arenalarında gündemi sarsmayı başardı. Yüzde 6’lık bir oy oranıyla, AK Parti ve CHP’nin ardından üçüncü sıraya yerleşip, partisinin amblemi “tekrar refah” derken, aslında “hadi bu sefer de biz kazanalım” diyordu.
YRP, büyükşehir olarak gördüğü –ki bunun için ellerinde büyü yapan bir sihirbaz yoktu– 2 il, 69 ilçe ve beldede “zafer” kazanırken, AK Parti’nin iktidar mekanizmasında ufak bir çatlak oluşturdu. Şanlıurfa’da Mehmet Kasım Gülpınar, Yozgat’ta ise Kazım Arslan ile adeta birer “seçim süperstarı” gibi görünerek sahneyi ele geçirdi.
Ama kazanamayıp, kazansa da “etkilediği” iller listesi oldukça kabarık. Kahramanmaraş’ta yüzde 33,5, Düzce’de yüzde 29,7 oy alarak, sonuçlar sanki bir piyango çekilişi gibiydi; kazananlar değil, kaybedenler bile “etkileyici” olmayı başardı. Özellikle Konya, Karabük, Bingöl, Elazığ gibi illerde YRP’nin yaptığı “çizgi film” tadındaki Seçim çalışmaları, herkesin birer “dayı” gibi “ben de varım” demesine sebebiyet verdi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisini kutlamak için genel merkezde bir basın toplantısı düzenleyerek, “Bugün kazanan biziz!” dedi. Bu sefer de öyle bir zaferle döndü ki, “Türkiye’nin tercihi Milli Görüş’ten yana oldu” demeyi ihmal etmedi. Gerçekten de “Milli Görüş” ne bestelendiğini bir düşünüyorduk; belki de buradan sonrasını bir dizi senaryosuna dönüştürebiliriz kim bilir?
Erbakan, “Hak edenin hakkını aldığı, liyakatin üstün tutulduğu bir ülke için çalışmaya devam edeceğiz” diyerek adeta Türkiye’nin özlediği “yeni nesil Adalet” vaadini sıraladı. Yerel seçimlerin ardından “Refah yerelden başlar” sloganıyla, 2028 seçimlerinde iktidar yürüyüşü yapacaklarının müjdesini vererek, seçim sonuçlarına dair neredeyse bir açık hava konserindeki coşkuyla konuştu. Dileriz ki, bu Seçim atmosferinin “çağrısını” duyan diğer siyasi partiler de yanlış yolda giden bir Seçim dönemi geçirdiğimizin farkına varabilsin.
Sonuçta, siyaset arenasında beliren bu kara mizah dolu tablo, aslında “poli-tik komedi” olarak kaydedilebilir. Öyle ya da böyle, bu “seçim” belgeseli ardında gülümsemelerle hatırlanacak gibi görünüyor.
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.