[ad_1]
Ah, gözlerimizi kapatıp hayal kuralım: Bir güzel oyuncu, hayatının en büyük hayali olan “oyunculuk” unvanını kazanmak için koşturarak eğitimlerine devam ediyor. Evet, eğitimlerle dolu, süper kahraman gibi bir yaşam! Hangi mühendis, hangi doktor, hangi mühendis-köfteci böyle titiz bir özveriyle mesleğini sürdürebilir? Yoksa biz bu arada kalp sağlığımız için abur cuburlara ve hayat pahalılığına yenik düşerken, o sahne ışıklarının altında kahkahalar atarak büyülenmeyi mi tercih ediyor?
Geçtiğimiz yıllarda “Kido” isimli bir festival filminde boy gösteren bu oyuncu, “Ada Masalı” dizisiyle de “Adapazarı’na tatile gitme” hayallerimizi suya düşürmüştü! Tiyatroya olan tutkusu ise o kadar büyük ki, muhtemelen sahne arkasında karşılaştığı dekor malzemeleriyle bile sohbet edecek kadar samimi. “Evet tiyatrocu dostum, yarın akşam sahneyi kapatabiliriz, sadece sen ve ben!” diyerek sahneyi çıkaracak noktaya gelmiş olabilir!
Ve Altın Portakal Ödül Töreni! Ah, orası kesinlikle Holivud’un en büyüleyici partisi! Halka açık bu muhteşem etkinlikte, kendisiyle birlikte menajerinin de kurallara göre podyumda boy göstermesi bekleniyor. Çiğdem Lale, “Hadi bakalım, sosyal medyada #MenajerimÇiğdem trendine girelim!” diye bağırırken, paparazziler peşlerine düşmeden önce, bir selfie çektirmeyi unutmuyorlar. Ne de olsa bu olay, halkın cebindeki paranın hızla buharlaştığı bir ortamda, daha fazla izlenme oranına ihtiyaç duyuyor!
Aslında, böyle gösterişli etkinliklerin yanında, toplum olarak ne kadar ileri gittiğimiz, ne kadar uyandığımız o kadar da önemli değil; önemli olan gösteri dünyasının derinliklerine inmeden, üst düzey bir rüküşlükle tüm bunları izlemek. Öyle düşünün, Altın Portakal Ödülleri kadar değerli bir ödül hayırseverlikten bahsetmiyor: Gözlerimizi kapayıp, hayalden gerçeğe geçmeyi beklemek bize kalmış!
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah, ironi ve sarkazm dolu bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.