Emeklilikte Yeni Gölge Oyunları: Çalışan Sayısı Kendi Kendini Yiyor!

“EMEKLİLİK SİSTEMİ İÇİN BÜYÜK BİR REFORMA GEREK VAR, NASILMI? HAZIR OLUN!”

“Emeklilik sistemi dengede durmamış bir yırtık pantolon gibi; prim oranlarıyla, emeklilik yaşıyla kısacası her şeyle daha sürdürülebilir bir hale getirilmesi şart.” diyen Güler, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın bir disiplin dersi vermesi gerektiğini belirtti. Görünen o ki, “sürdürülebilir” kelimesinin karşısında “kaldıraç” ve “bu da nereden çıktı?” sorusu var.

Kendisi merkezi bütçenin yıllar geçtikçe arttığını vurguladı ve “EYT yasasıyla yeni emeklilerin kalabalığını göreceğiz. Bu dwam eden çığ gibi büyüyecek!” diye ekledi. Yani, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile birlikte, çok yakında emekli sayımızda bir patlama yaşayacağız; zaten haşere ilaçları ve emekliliğe yönelik tedbirler arasında sadece bir harf var: “B”. Bu törensel büyümenin yanında, çay içmeye gidecek devlet daireleri bulunan memurlarımızı unutmayalım!

Güler, “Şu an 16 milyon 150 bin emekli, 27 milyon kayıtlı prim ödeyen çalışan var.” dedi; fakat görünüşe göre, bu sayı uykuya dalmış bir sayfa gibi. Özellikle bazı illerde, emeklilerin çalışanları geçtiği ve söz konusu illerin ‘Emekli Şehri’ unvanını kapmak üzere olduğu açığa çıktı. İlerde bu kızlarla ‘dört kişi bir emekli’ raporları hazırlatan bir kurumsal Türkiye hayal edin…

Gelişmiş ülkelerin uygulamalarını örnek almakta fayda olduğunu belirten Güler, “Bunu ciddi bir istişare ile halletmemiz lazım” dedi. Ama onu da biliyoruz ki, her kesimin fikrini almak, en iyi ihtimalle bir alışveriş merkezinde 100 tane yönlendirme tabelası koymak kadar etkili olur. Herhalde, tweet atan ortalama bir vatandaş ile bir bakanın fikir alışverişi de bu şekilde gerçekleşiyor, değil mi?

Son olarak Güler, bugünden alınacak tedbirlerin gelecekteki sorunları önleyeceğini belirtti. Gerçekten de, geleceğe yolculuk için zaman makinesi daha çok kar-zarar hesabında kullanılması gereken bir icat olmalı. Hadi bakalım, senaryoları düşünmeye devam!