[ad_1]
Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Bakırlık köyünde, alt ve üst yapı çalışmaları sürerken, Işıklı köyüne giden yolun bir kısmına dikilen aydınlatma direği, dikkatleri üzerine çekti. Bu olağanüstü gelişme, köy yolunu kullanmak zorunda kalan sakinlerin karşılaştığı sürprizlerle dolu bir hikayeye dönüştü. Nitekim, köy yolunun bir bölümünde durmuş olan bu direk, köydeki altyapı çalışmaları sırasında Kemal Demir’in arazisine girmesiyle sorunsalları beraberinde getirdi. Ne yazık ki bu durum, evraklarda kaybolmuş bir çalışma programının somut bir yansıması olarak gözler önüne seriliyor.
Kemal Demir, tam 15 gün boyunca yetkililerden bir iyileştirme talep etmiş; ama maalesef bu çığlık, yerel yönetimlerin bürokratik labirentlerinde yankı bulmak yerine sessiz kalmayı tercih etmiş. Nihayetinde, Demir’in sabrı taştı ve tapulu arazisini tel örgüyle kapatma eylemiyle dikkatleri çekti. Jandarma ekipleri ise bu durumu kayda geçirmekle yetindi, zira yetkili isimlerin olayın çözümüne dair ne uygulanabilir bir stratejisi ne de açık bir duruşu vardı.
Demir, hiç de cimri davranmadan yardımseverliğini sürdürdüğünü belirtiyor; “Kimseyi suçlamak istemiyorum,” diyor. Bu da dikkat çekici çünkü yapılan altyapı çalışmalarının özensizlikle yürütüldüğüne dair bir inancı pekiştiriyor. Aydınlatma direğinin yanlış yere konumlandırılması, köy yolunu sarmalayan köprüyle birlikte, köyde bir karmaşa havası oluşturdu. Düşünmeden atılmış kararlar sonucu, vatandaşın arazisini kullanarak işlerini yürütmeye çalışmaları gerçekten ironik.
Görece daha yüksek mevkilerdeki yetkililerin sorunlara yeterince müdahale etmemesi, köydeki altyapı eksiklikleri hususunda dikkat çekici bir ihmalkarlık örneği. Kaymakamın iki kez ziyaretine rağmen, köy yolunun kaderi aydınlatma direği tarafından çoktan belirlenmiş gibi görünüyor. Üst yapı çalışmaları yapılırken, yerel yönetimlerin Çevre düzenlemesini bu denli göz ardı etmesi, başka bir deyişle vatandaşın arazisini yok sayması, hayatın sıradan akışında hiç de yerinde bir hareket değil.
Demir’in sözleri birçok şeyin altını çiziyor: “Yol açılacak deniyor ama henüz bir gelişme yok.” Gerçekten de, geçici çözümler ve vaatlerle dolu bir habere dair yapılan açıklamaların ardında yatan kesin belirsizlik, köylülerin yaşadığı gerçek acıyı gözler önüne seriyor. Belki de sistemin karmaşası, böyle bir durumda çözüm üretmeyi zorlaştırmakta ve bir köy yolunun hikayesini, bir siyasi görevlinin planlarından daha karmaşık hale getirmekte.
Son olarak, yolda yapılması gereken düzenlemelerin bir an önce gerçekleştirilmesi ve aydınlatma direğinin kaldırılması hususunda yetkililerin daha duyarlı davranması gerektiği aşikar. Aksi takdirde, sıradan bir köy yolu, sıradan vatandaşlar için sıradan olmayan bir angarya haline gelmeye devam edecek. Ve kim bilir, bir gün bu yolun hikayesini anlatan, ışığıyla onların sesini duyuran bir aydınlatma direği bulabiliriz belki de. Ama o zamana kadar köy halkı, “Işığımız nerede?” sorusunu sormaktan başka bir şey yapamayacak.
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.
