[ad_1]
İsmail Saymaz‘ın kaleme aldığı köşe yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik uygulanan “özel ceza tarifesi”, standartların ne denli özelleştirilebileceğinin bir göstergesi adeta. Eğer adalette de VIP uygulamasına geçilecekse, bari girişte ‘Bu kapıdan sadece özel misafirlere ceza’ yazılsaydı, biz de neyle karşılaşacağımızı bilirdik.

Adaleti zedeleyen bu tür kararlar, Hukuk sistemimizin ince bir mizahla sorgulanmasına vesile oluyor. “Liyakat” ve “eşitlik” gibi kelimeler, bu olaylar karşısında birer nostalji unsuru haline gelmeye başlıyor. Sorumlu mercilerin, “Kraldan çok kralcılık” adına oluşturduğu bu cezalandırma modelleri, Hukuk kitaplarına “Bu da mı oldu?” başlığıyla girmeye aday.

Ancak burada asıl başarı, bu denli yaratıcı bir Adalet mekanizmasını hayata geçirmekte yatıyor. Adeta mahkemeleri birer sanat galerisine çevirip, her davayı birer sanat eseri olarak sunuyorlar! Üstüne üstlük, herkesin eşit olduğu bir Adalet sisteminde, İmamoğlu’na ayrıcalık tanınarak bu anlayışın önüne geçilmiş bulunuluyor. Herhalde bu, “Biraz da onlar ezilsin,” dediğimiz bir çeşit demokrasi hamlesidir.

İsmail Saymaz’ın etkileyici kalemi, bu incelikli düzeni sorgulamak için biçilmiş kaftan. Olayların ardındaki perdeyi aralamak ve sorumluları sorgulatmak konusunda üzerimize düşeni elbette yapmalıyız. Sonuçta, sistemin bu denli yaratıcı cezalandırma yöntemleriyle tanışmamıza vesile olan kişiler de bir teşekkür hak ediyor. Bizlere mizah anlayışımızı canlı tutarken düşündürücü örnekler sunuyor, zaman zaman ironiden dökülüyor olmamız da cabası. Ancak unutmamak gerekir, mizah burada sadece bir araç; asıl hedef, bu mizansenin ardındaki ciddiyeti görüp sorgulamak olmalı.


[ad_2]

Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Yazının Orijinali