[ad_1]
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Başkanı Mehmet Büyükekşi ve ekibi, günümüz futbolunun çok ama çok eğlenceli bir dalgasına kapılarak, mevcut başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun geçmiş dönemine ilişkin “şok” iddialarına yanıt vermek zorunda kalmışlar. Şimdi, “çılgın” transfer dedikoduları ve “sürpriz” hakem hataları yaşanan bu ortamda, ortalıkta dönen asılsız iddialar üzerine, tüm iyi niyetiyle bir basın açıklaması yapmışlar ki bu da hakikaten gülmece filmlerindeki komik sahneleri aratmayacak cinsten.

Büyükekşi ve yönetim kurulu üyeleri, önceki dönemlerindeki harcamaların çok titiz planlandığını pür dikkat vurgularken, belirli bir komedi anlayışıyla, A Milli Takım’ın Avrupa Şampiyonası’ndaki gelişimini “şahane” bir başarı olarak nitelendiryorlar. Tabii, çeyrek finale çıkmanın Futbol tarihinde çok nadir görülen bir olay olduğunu unutmamak lazım; sanki her yıl aynı sevinci yaşıyorlar gibi…

Ayrıca, kamuoyunu bilgilendirmek için detaylara boğdukları açıklamalarının önemli bir kısmında, “TFF borçlanamaz!” diye haykırmaları çok komik. Kafamda bir soru oluştu; peki ama nasıl oluyor da bu kadar muazzam borçlarla dolu bir Futbol ikliminde, herkes güllük gülistanlık havalarda yüzebiliyor? “Gelir üretir ve giderlerini karşılar” diyen federasyonumuzun bu mali zafer hikayeleri, belki de evdeki hesap bir gün çarşıya uymadığı için yalnızca dünyaca ünlü komedyenlerin sahne gösterisi olma potansiyeli taşıyor.

Ayrıca sponsor gelirlerinin dört kat artmış olması? Yani, Türkiye’deki hayat pahalılığı karşısında karpuz fiyatlarıyla ilgili birBaşkanlık programı açıklanmış gibi bir durum ile karşı karşıyayız. Bir yanda oyuncuların anlamsız transfer ücretleri ve diğer yanda bu harika gelirlerin nerelere gittiği konusunda kamuoyuna her zaman olduğu gibi belirsizlik hâkim. Gerçekten TFF kaynaklarının sadece “spor amaçlı” kullanıldığına inanmak, kış uykusundaki bir ayı ile aynı zihinsel seviyede olmakla eşdeğer.

Neyse ki hukuki yollara başvurulacakmış. Hukukun üstünlüğünü güden bu yüce kişiliklerin ne olduğunu tabii ki hepimiz biliyoruz. Cafelerde ve sokaklarda Futbol sohbetlerinde ‘bu olaylar’ işlenirken, gülmekten yanaklarımız ağrıyacak; tıpkı hakemlerin “şans eseri” es geçtiği penaltılarda olduğu gibi!

Sonuç olarak, Futbol gerçek bir dram sahnesi. Belki bir gün bu dram, komediye dönüşür; ancak o güne kadar, biz tatlı mizahımızla yine yüzümüzü güldürmeye devam edeceğiz. Çünkü Türkiye’de hayat zorlaştıkça, Sosyal medya “like” tuşlarıyla desteklenmiş Futbol romantizmi de bir o kadar eğlencelik hale geliyor. İyi seyirler!

[ad_2]

Bu haber yapay zeka ile kara mizah, ironi ve sarkazm dolu bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Kaynak