[ad_1]
Ankara’nın çalkantılı sokaklarında bir erkeğin, eski eşinin takıntısı yüzünden yaşamı bir kabusa dönüşmüş. Çankaya’daki bir berberde çalışan Adem Kobal (39), aldatılmanın ve boşanmanın ötesinde, artık sürekli bir gözetim altında gibi yaşıyor. Üstelik bu durum, sıradan bir ilişkide ortaya çıkan sorunlardan ziyade, sarsıcı bir ihmal silsilesini gözler önüne seriyor.
Kobal’ın eski eşi Y.K. (37), tam anlamıyla bir “sorunlu müvekkil” olup çıkmış. Kobal, sadece iş yerinde değil, yaşamında da sıradan birizaç hadi kendini İstanbul’daki bir gerçeklik programında bulmuş gibidir. “Benimle evleneceksin, ya da seni cezaevine göndertirim” diyerek başvurduğu ‘nazik’ tehditlerle normal bir ilişkinin çok ötesine geçmiş bulunmakta. Bu durumda bir izleyici olarak, “Peki, bu tür bir durumda sorumluluk kimin?” sorusunu sormak son derece yerinde olacaktır.
İş yerinde yaşanan saldırı ve dolayısıyla Kobal’ın uğradığı şiddet, sadece bireysel bir dram değil; aynı zamanda sistemi sorgulatacak bir anekdot. Yoksa, iş yerini denetleyen yetkililer, potansiyel tehlikeleri elden geçirmek ve açıklık getirmek üzere mi sahaya iniyor? Yıllardır tartışılan ancak bir türlü yasalaşmayan önleyici tedbirleri ne zaman göreceğiz? Kobal’ın dükkanı basmayı beceren Y.K. gibi kişilerin rahatça cirit atabildiği bir toplumsal yapı, sorumluları kamuoyuna ne kadar aydınlatıyor, o da başka bir muamma.
Kobal, kendisini “erkeklere şiddet olduğunda eşitlik istiyorum” diyerek savunmaya geçerken, akıla birçok sorunun gelmesi kaçınılmaz. Zira, şiddet eylemlerini cinsiyetlere göre sınıflandırmak yerine, bu durumu bütüncül bir sorun olarak görmek gerekiyor. Olay, yalnızca Kobal’ın kişisel trajedisi değil; toplumun her kesimine yansıyacak kadar geniş bir çerçeve sunuyor artık.
Buradan yola çıkarak, devletin ve ilgili kurumların gerekli adımları atmadığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini doğrudan söyleyebiliriz. Belki de, bir berber dükkanında patlayan bu olay, düzenin işleyişindeki eksiklikleri daha fazla görünür kılmak için eline bir fırsat geçirdi; ama o fırsat ne zamandır sahaya inip meseleye el atacak?
Özetle, biz toplum olarak dikkat kesilmeliyiz. Bu tür trajik olayların yaşanmasını önlemek zordur, ancak yaşandıkça sorumluları sorgulamak ve eksiklikleri ortaya koymak, belki de alacağımız en önemli derslerden biridir. Aman ha, bir sonraki kurban Kobal olmasın; belki bir gün, cesaretiyle başkalarına örnek olacak bir hikaye yaratırız. Kim bilir?
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.