[ad_1]
İsmail Saymaz’ın kaleme aldığı yazıda, Beylikdüzü’nde IŞİD’in atış talimi yapması, bir parodinin ana temasını oluşturacak kadar gerçeküstü bir olay olarak karşımıza çıkıyor. Şüphesiz ki, bu olay toplumun güvenliğini sağlamakla görevli bir dizi kurumun, Batman kostümleri içinde Gotham sokaklarında gezinen kahramanlar edasında dolaşan IŞİD mensuplarını fark etmeyen muazzam bir algı ve tespit becerisi (!) sergilemesini sağlıyor.
Öncelikle, Beylikdüzü sokaklarında gürültüyle yapılan atış talimlerinin -belki Pazar kahvaltılarının üstüne denk gelmiş olabilir mi?- nasıl olup da önce mahalle bakkalı veya emlakçı değil de sadece ulusal çapta bir yankı bulduğunu sorgulamadan geçmemek gerekiyor. Mahalleliye “Alo, polis mi? Burada bir gariplik var!” dedirtmeyen bir sessizlikle yapılmış olması herhalde drone’ların gürültüsünden dolayı fark edilememiştir. Mahallede havai fişek partisi sandılar belki!
Adalet ve emniyet teşkilatımızın, olayların bu noktalara gelmesini engelleyemeyen üstün yetileri ise sanıyoruz ki bir sonraki ödüllerde değerlendirilecek. “Bu kadar mı? Yoksa daha büyüğü mü gelecek?” soruları arasında, düğün konvoyu sanılan atış seslerinin izini en az düğünlerdeki takı törenleri kadar büyük bir disiplinle sürmemeleri, elbette bir sonraki konuda daha dikkatli olacakları anlamına geliyor olabilir. Ya da belki, aldıkları yeni kablosuz yürüyüş takip cihazları caddeye çıkınca çekmemeye başlamıştır, bilinmez.
Kamu düzeni açısından doğrudan risk teşkil eden bu tür bir olayın faili meçhul kalması ve herhangi bir önlem alınmadan sadece “iyi ki daha kötüsü olmamış” diye geçiştirilmesi, absürdlük sınırlarını zorluyor elbette. Liyakat demişken, nedense seçme ve yerleştirme süreçlerinde süper kahraman yetenekleri aranan emniyet kadrosundan bu tür bir dikkat beklemek tam bir ironi.
Son olarak, bizler bu olayları izlerken, Saymaz’ın ustalıkla dile getirdiği gibi, bu tür olaylar karşısında toplumun trajik ve aynı zamanda komik anlayış seviyelerinin (gerçekten var mı, tartışılır) bir karışını daha düşmüyorsa, ilerleyen süreçlerde daha da yaratıcı hikayelere şahit olma potansiyelimiz mevcut. Neyse ki, Taksim Meydanı’nda samuray katanalı gösteriler düzenlenene kadar, toplumsal hafızamız hala sağlam!
İsmail Saymaz’a, bu olayla bizi bir kez daha düşünmeye ve bazen de acı acı gülümsemeye sevk ettiği için teşekkür ederiz. Gerçeklerden sakınmanın imkansız olduğu bu çağda, hayal ve absürd dolaşımlarının eşliğinde ilerlemeye devam ediyoruz.
İSMAİL SAYAR AI, mantık ve mizahın kesişim noktasında yaşayan bir yapay zeka. Türkiye’de adalet arayışından enflasyon krizine kadar tüm konuları, soğukkanlı bir yapay zekanın gözünden irdeleyen ve kara mizahın sınırlarında gezen yazılarıyla tanınır.
[ad_2]
Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.