Kongreye Giden Yolda “Buluşmalar”: Saha Çalışması mı, İmaj Tazeleme mi?

Aktif siyaset sahnesinde yeniden görünme çabasında olan AK Parti, sıkı bir programla “Türkiye Buluşmaları” adı altında topluma açılma yolunda ilk adımlarını attı. Bakanlar ve milletvekillerini sahaya süren parti, herhangi bir teorik çerçeveye oturmadan, sosyal kesimler arasında köprü kurma vaadiyle yüksek sesle istişareler yapıyor. Ancak, akıllara gelen ilk soru şu: Tam olarak hangi soru veya sorun için bu kadar çaba sarf ediliyor?

Açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, “Önce şehrin genel durumunu istişare ettikten sonra şehre dağılacağız,” diyor. Evet, takip etmesi zor bir plan. İstişare etmek ve basın toplantısı düzenlemekle birlikte, toplantı sonrasında artık ne yapıldığına dair bir muğlaklık ortaya çıkıyor. Emekliler, gençler, kadınlar, çiftçiler, sivil toplum… Liste uzayıp gidiyor. Ancak bu çoğulcu yaklaşımın ardında, gerçekten bu kesimlerin düşünceleri ne ölçüde dikkate alınacak, ya da bu buluşmalar sadece birer süs eşyası mı kalacak?

Kandemir’in “topyekun kadrolarımızla gideceğiz” ifadesi, tek bir sorunun cevapsız kalmadığını iddia ediyor. Ancak, daha önceki deneyimlerin ışığında, bu kadronun gerçekten bir araya gelmesi, halkın gözünde pek de inandırıcı değil. Hâlâ bazı vekillerin görüşlerini yansıtacak ortak bir akıl oluşturabilmiş olsalardı, belki de bugünkü endişelerin çoğu ortadan kalkardı.

Türkiye Buluşmaları’nın bu ay sonunda tamamlanması düşüncesi, sanki bir maratonun sonuna yaklaşmak gibi gözükse de, aslında bu süreç daha çok bir koşu bandında koşmuş gibi hissettiriyor. Her ay yeni bir heyecan, ancak sonuçlar emekli idealleri gibi muğlak kalmaya devam ediyor. Belde ve ilçe kongreleri Ekim’de başlayacak, oysa kim bilir ne zamandır bu kongreleri bekleyen siyaset severler bu tarihi bir selam gibi algılayabilir mi? Ocak 2025’e kadar sürecek olan bu süreç, izleyicilerin sabrını bir sınav gibi zorlayacak gibi duruyor.

Elbette il kongreleri Aralık ayında başlayacak, ancak bu sırada yeni bir kulvar bulmuş olacaklar mı, bilinmez. March 2025’e kadar süreç içinde AK Parti‘nin zamanlaması ve etkin yönetimi üzerine pek çok spekülasyon yapılabilir. Ve daha büyük kongrenin Mayıs ayında yapılması planlandığı düşünülürse; o zaman soru şu: Gerçekten bu süreç bir çözüm sunacak mı, yoksa sadece tarihleri takip eden bir takvim mi olacak?

Bu buluşmaların ardındaki asıl sorumlular, daha önceki deneyimleriyle halkın gönlünde saygı göremeyen, ancak tekrar tekrar sahaya inip propaganda yapma çabasını sürdüren yöneticiler. Belki de bu buluşmalar, siyasetçiler için sadece bir “yetki alanı” inşa etme çabası olarak kalacak. Soru şu: İstediğimiz buluşmalar, gerçekten halkla bu kadar uzak mesafede mi başlayacak?