İstanbul’un Takım Arkadaşlığı: Yarış mı, Dayanışma mı?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara’da gazetecilerle buluşarak, Türkiye’nin siyasi arenasında kaynamakta olan suyun harareti hakkında görüşlerini paylaştı. Ne de olsa, bir belediye başkanından çok daha fazlasını temsil ediyor: Potansiyel bir cumhurbaşkanı adayı! Ancak bu hedefe giden yol, alışılmış siyasi iktidar oyunları ve “yargı bağımsızlığı” masalları ile dolu.

ADAYLIK SORUSUNA CEVAP VERMEYİ DE KABUL EDEN BİR MÜDAHALE

İmamoğlu’na “Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?” diye sorulduğunda, verdiği cevap aslında bir siyasi labirentteki kaybolmuş bir yolcu gibiydi: “Benim bir partim var. Partimin alacağı karar var,” dedi. Şahane bir tesadüf! Elbette, bireysel iradeden bağımsız bir kolektif karar mekanizması var. Ne de olsa, halkın iradesi her daim partilerin iç hesaplaşmaları üzerinde galip geliyor!

MANSUR YAVAŞ’LA REKABETTEN GURURLANMAK

İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la aralarında rekabet olduğu iddialarını yanıtladı. “Mansur Bey’in başarısıyla gurur duyarım,” dedi, ve şöyle devam etti: “Biz takım arkadaşıyız, yol arkadaşıyız.” Bütün bunlar kulağa güzel gelse de, sanki ikisi de kimin neyi nasıl başardığına dair bir kıyaslamaya girmeden, birbirlerinin başarıları üzerinden Politika yapmaya çalışan birer ‘siyasi dost’ gibiydiler. Gerçekten, birlikte bir şeyler başarma konusunda ne kadar cesuruz, bilinmez. Ama rekabetin tadını çıkarmak istiyorlar gibi duruyor.

“Yargısal tacize uğruyorum” diyerek yargı sistemindeki sorumluları sorgulama cesareti gösteren İmamoğlu, aynı zamanda “yargıçlara güvenmek istiyorum” diyerek, bu sürecin bir oyunculuğa dönüşmediğini de hatırlatmayı ihmal etmedi. Acaba İstinafta kararlar, siyasi rüzgârın yönüne göre mi alınacak? İzleyeceğiz.

SONUCA DAİR KAFALARDAKİ SORU İŞARETLERİ

Elbette, İmamoğlu’nun bu açıklamaları, partinin iç dinamikleri ve yargı süreci üzerinde düşündürücü bir tartışma başlatıyor. Ancak sıradan vatandaşlar için bir soruyla kapanıyor bu daire: Gerçekten bizler, bu partiler ve adayı bir kenara bırakıp, bu sistemin neresinde duruyoruz? Ankaralı gazete muhabirleriyle düzenlenen bu buluşmada, yanıtlar bir hayli dağınıktı ve net bir hedef yok gibiydi.