[ad_1]
İsmail Saymaz’ın kaleme aldığı “Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın danışmanı kanlı eğlence mekanı baskınında” başlıklı köşe yazısını ele alırken, ülkemizin adeta bitmek bilmeyen trajikomik sahnelerle dolu olan siyasi ve bürokratik arenasına bir kez daha ışık tutmuş olacağız. Hepimize tanıdık gelecek bir senaryo: Önde gelen yetkililerle ilişkili kişilerin, adeta bir suç filminin kötü yazılmış senaryosundan fırlamışçasına absürd ve düşündürücü olaylarla anılması.

Sayın Saymaz, elbette ki yine kalemini ustalıkla kullanarak bu olayın içindeki mantık oyunlarını ve göz ardı edilen liyakat ilkelerini sorgulatmakta gecikmemiş. Ülkü Ocakları’nın saygın koltuklarından birinde oturan danışmanın, bir eğlence mekanında kanlı bir baskınla anılması, ülkemizin politik sahnesindeki hızla değişen dekorların bizlere sunduğu bir başka ilginç durum.

Adeta bir eğlence merkezi tarafından oluşturulan danışmanlık kurumu, kim bilir, belki de kendisini politik tiyatroların sahnesinde bulur. İşin ilginç yanı, bu ciddi koltukları dolduranların, uzmanlıklarını ne zaman eğlenceli bir suç dünyasına giriştiklerinde sergileyecekleri hepimiz için merak konusu. Liyakat kavramı, bu olayda da olduğu gibi, küçük bir dipnot olarak kenarda bırakılır; çünkü anlaşılan o ki, bu tür pozisyonlar biraz da macera sevenlerin terazisinde ölçüm görmekte.

Şimdi, şapkanızı çıkarıp düşünün: Bu nevi şahsına münhasır bir olay, kim bilir hangi politik kararların ürünü? Belki de Adalet terazisi, başka masalarda daha ağır basıyor. Bir başka toplantıda alınmış sözde ciddi politik kararlar, belki de bizleri bu eğlenceli absürdlüğe sürükledi. Ancak bu olayın sistemin derinliklerinde yansıttığı ironiyi de göz ardı etmemek gerek; danışmanlık ve yandaşlık kavramlarının birbirine bu denli karıştığı bir sistemin, Adalet ile olan ilişkisini sorgulamak fazlasıyla düşündürücü olsa gerek.

İsmail Saymaz, her zamanki gibi bizlere malzeme veriyor. Verilen bu malzemeyi iyice yoğurup sorumlu kişi veya kurumların hatalarını gözler önüne sermek de bizim görevimiz. İroni burada sistemin en büyük eleştirmeni. Bir yanda danışmanlar, bir yanda mekanlar ve arka planda hep aynı oyun: Bozuk düzenin sahneye koyduğu kara komedi. Kısacası, yerel politik figürlerin hayatında bir başka “olağan” an, bizler için ise düşündürücü ve tebessüm ettirici bir trajikomedi.


[ad_2]

Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Yazının Orijinali