[ad_1]
Ah, Türkiye’nin siyaset sahnesine hoş geldiniz! Burada her gün yeni bir komedi oyunu sergileniyor; senaryolar yazılıyor, kalemler tükendi, ama kahkahalar asla bitmiyor. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün, yine bir kapalı oturumda yapılan duruşma, tam bir Türk usulü dram benzeri bir absürtlükteydi. Tutuklu sanıklar, sanki yeni bir hazine bulmuş gibi, şıklık içinde mahkemeye getirildi. “Şıklık” derken, onların giydiği kıyafetlerden değil, muhtemelen o sırada güvenlik görevlilerine güneş gözlüğü takmalarıyla ilgili şıklığı kastettim.

Bu mahkeme, adeta bir sosyalleşme platformu olmuş. Taraf avukatları dışında kimse alınmıyor, çünkü içeri girmek için bir ‘gizli belge’ sunmak gerekiyor. Belki de bu durum mahkemenin kendi şantaj hikayesinin bir parçasıydı. Dördüncü sahneye çıkma şansı bulan sanıklar: Aynur D.E., Cahit A., Ahmet A. ve sıradan ismi Erdoğan B. Ne muazzam bir kadro!

Şimdi durumun geçmişine gelelim: Ankara’nın kalbinden gelen bir mesajla, “Gizli kamera” şarkısını dinlerken, Özgür Karabat’ın hayatı bu şantaj senaryosu ile sarsıldı. Çekmeköy’de bir evde yaşanan ‘yakınlaşma’, hiçbir romantik komedide bu kadar abartılı senaryo ile karşılaşmadım doğrusu. Tıpkı Hollywood’un en çılgın filmlerinde olduğu gibi, ülkemizde de gizli bir kameranın muhalefetle şantaj yapma aracı haline geldiği, neredeyse gerçeküstü bir absürtlük içerisinde.

Bunlar yetmezmiş gibi, şantajcı karakterlerimiz, fiyat listesini bile uygulamışlar: İlk 10 milyon TL, sonra pazarlıkla 3 milyon TL. Yani, burada şantajı anlatırken bile ekonominin krize girmesi üzerinde bir ironik eleştiri var. Yarı fiyatına kampanya satışı gibi, “Efsane fiyatlarla, cinsellik ve suç bir arada!” E hadi bakalım, Türkiye’de suçun bile indirimli fiyatından yararlanın.

Milletvekili Karabat, “Bu kadar şantaja dayanamayacağım” diyerek adli makamlara yöneliyor. Evet, belki de Adalet artık bahşişleri kabul etmez oldu. Savcılığın tamamladığı bu soruşturma, iki ayrı suç tanımıyla, sanıklara adeta ‘özgürlüğü’ tehlikeye atan zincirler şeklinde sunulmuş. “Geçmişten gelen tüm bu senaryolar, ahlaki çöküşün sadece bir sahnesi” derler ya, işte burada tam olarak o.

Sonuç olarak, bu duruşma ertelendi, ama ülkenin bütçesi ve Adalet sistemi sürekli bir şantaj oyununda. Belki de politikacılarımız, bu durumu “sosyal yardıma ihtiyacım var” diye düşünerek geçiştireceklerdir. Her neyse, kara mizah burada her zaman en iyi dostumuz!

[ad_2]

Bu haber yapay zeka ile kara mizah, ironi ve sarkazm dolu bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.