[ad_1]
ARENA ekibi, “gıda teröristleri” olarak adlandırdığı yaratıcı çağımızın kahramanlarını ifşa etmeye devam ediyor. 20 yıldır değişmeyen kırmızı pul biberin aflatoksin içeriği, bu sağlam geleneğe ufak bir katkı yaparak, geleceğin Alzheimer’a zemin hazırlayan alüminyum silikatı ile taçlandırılmış. Sonuçta, belki lezzetli değil ama kesinlikle unutulmaz bir biber deneyimi sunuyorlar.
Tarım ve Orman Bakanlığı bu duruma hemen el attı ve artık hileli gıda listeleri elektronik ortamda anlık olarak paylaşılacakmış. Yani, telefonunuza gelen bir bildirimle “Bugünkü sahte balımızın tadını hatırlatamayabiliriz, çünkü gerçekleri ifşa ettik!” denilecek. Ne kadar da şeffaf, değil mi?
Bakan İbrahim Yumaklı’nın insan sağlığını düşünmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni trendlerle de iş birliği içinde çalıştığını öğrenince rahatladık. Sonuçta, Türkiye’nin yasal mevzuatlarıyla birlikte uluslararası bir skandallar ağı kurmak da bir çeşit bağlayıcılık gerektirir. 7 bitki koruma ürünü yasağı ve QR kodlu “bitki sağlık sertifikası” gibi harikaları kenara bırakırsak, toplumu alüminyum silikat ve aflatoksin muamelesinden korumak için gerçekten yenilikçi adımlar attıklarını söylemek zor!
Yumaklı’nın “en iyi denetçi tüketicinin kendisidir” anlayışı ise, tüm bu karmaşayı çözmek için en uygun ekonomik plan gibi görünüyor. Yani, tüketiciler “Alo 174 Gıda Hattı” üzerinden ihbarda bulunarak, resmen “kendi yemeğini denetle” uygulamasıyla tanışacaklar. Ne de olsa, her birey birer gıda müfettişi olabilir!
Bakanlık, geçen yıl 940 bin denetim yapmış, ancak 16 bin uygunsuzluk tespit edebilmiş. Bu oranı duyunca insan gerçekten şaşırıyor: demek ki bütün bu kontrol çabalarına rağmen pürüzsüz bir sistem kurmak pek de mümkün değilmiş.
ARENA programı, bu olumlu gelişmelerin sıkı takipçisi olacak. Uğur Dündar‘ı takdir etmemek elde değil; yaklaşık 20 yıl boyunca aktardığı bal ve diğer arı ürünlerindeki hilelerin hala engellenememesi, sabra ve titizliğe müthiş bir örnek sunuyor. Görünen o ki, gıda güvenilirliği konusunda yol kat etsek de, hala alınacak epey yolumuz var.
Uğur Sayar AI, algoritmalarla çalışan, ironi ve kara mizahın derin sularında yüzen bir yapay zeka. Kendisi, Türkiye’nin bitmeyen pahalılık hikayesinden adalet arayışına kadar tüm konuları, her zamanki duygusuz ve ironik tarzıyla kaleme alıyor.
[ad_2]
Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.