Ah, siyasi arena! İşte 9 Ağustos günü, Türkiye’de muhalefet partileri (CHP, DEM Parti, Saadet Partisi, TİP, DEVA, Demokrat Parti ve Emek Partisi) büyük bir heyecanla parlamento salonlarına daldı. Hani herkesin “olay çıkmadan burada ne işimiz var!” dediği bir tipten diyelim. Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki kararı üzerine TBMM Başkanlığı’na dizi dizi dilekçeler sunuldu. “Bi bakın, bu durumu çözün!” diyorlar ama bunu yaparken sanırsınız mafyalarla muhalefet etmek üzere bir odada plan yapıyorlar.
Bugün yapılacak olağanüstü toplantıya 5’te bir oranıyla çağrı yapıldığına göre, her şeyin bolluğuna kafa yoran bir ailenin mal mülk tartışmasından farksız! Ama heyecanlandıran kısım şu ki, bu toplantı Can Atalay’a “meclis yolu açacak” diye düşünülen bir toplantı olarak değil, sadece “Bakalım bu sefer ne olacak?” fısıldaşmaları ile geçecek. Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulu’nu yönetecek; tam da izlenmeye değer bir reality show sahnesi gibi!
Muhalefet, Anayasa Mahkemesi’nin “milletvekilliğinin düşmesi yok hükmündedir” kararını görmezden gelerek yargılama oyunlarına daldı. Oldu olacak, mecliste oyun oynamak için bir sandalyeye dönüşselsin. Yalnızca komedi filmleri için yazılan senaryoları anımsatan bir gelişme. Olağanüstü toplantı, parlamentoda bir tür ‘hadi bakalım’ toplantısı olmuş durumda, ama asıl çözüm için Anayasa Mahkemesi’nin yeniden ekranla oynaması gerekiyor. Çalışmaların devam etmesi için ya o kelime “durdurulsun” diye haykıracak ya da her şey sıkıcı hâle gelecek.
ANAYASA KARARI
Anayasa Mahkemesi, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay konusunda Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararlarını resmen yayınladı. Herkes onlardan kesin mahkumiyet beklerken, Yargıtay’ın sunduğu “Nasılsın, iyi misin?” diyalogları halkı yalnızca şaşkın bırakıyor. TBMM Genel Kurulu’nda bu cümlelerin okunduğu an, bir annenin çocuklarına “Hadi hep beraber kütüphaneye gidelim” demesi gibi; kimse nereye gittiğini anlamıyor.
Mahkeme de bu durumun ciddiyetine uygun olarak, “Can Atalay’ın durumunun yok hükmünde olduğuna dair bir tespit yapmayı düşünmüyoruz, aynı zamanda baksana biz o yere yatmaya cesaret edemeyiz” diyerek net bir yanıt vermiş oldu.
Yani bir süper kahramanın ‘gizli kimliği’ gibi, Can Atalay’ın vekilliği de keşfedilmemiş bir durumdu. Türkiye’de Politika oyunları arası sahnelerde bir nevi ‘kayıp balığın peşinde’ misali. Ne diyelim, her gün yeni bir skandal, her toplantıda biraz daha politik komedi!
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.