[ad_1]
İsmail Saymaz, “devlet okulu içinde özel okul kurma” sanatının usta zanaatkarlarına selam etmiş köşe yazısında. Gelin, biz de bu harikalar diyarına bir göz atalım. Sorumlu kişileri yüceltirken (evet, yalnızca bir parça ironiyle), toplum bilinci ve Adalet huzurunda iki çift laf edelim.

Bir düşünün, Alice’in Harikalar Diyarındaki gibi bir ortamda yaşayabilsek! Devlet okulu adı altında, sihirli dokunuşlarla özel okula çevrilmiş bir kurum. Alın size her iki dünyanın en iyisi. Kulağa nasıl geliyor, değil mi? Öncelikle burada eğitime gösterilen özen ve inceliğe dikkatinizi çekmek istiyorum. Devlet okulu kapasitesine sahip bir bina, özel okul kalitesinde eğitim – bu ne tasarruf, ne harika bir uygulama! Adeta, ‘5 yıldızlı otel konforunda çadır kampı’.

Tabii ki bu sihirli formülden herkesin faydalanabiliyor olması gerekirdi, değil mi? Ancak gelin görün ki liyakat ve adaletin narin elleri, bu defa erişememiş gibi. Tüm bu “çılgın yenilikler”, nedense bir grup mutlu azınlığa hizmet ederken, geri kalan çoğunluk ise bu fırsattan mahrum. “Alın size eğitimde fırsat eşitliği!” nidaları hala kulaklarımızda çınlamakta.

Ve elbette, bu mucizevi sistemin arkasındaki ustaların kim olduğunu sorgulamadan edemiyor insan. Eğitim politikalarına yön veren üstün zekalılar mı, yoksa müthiş bir sorumluluk bilinciyle hareket edenlerin olduğu o meşhur tahta da birileri mi? Her kimse bu şahsiyetler, ellerinizden öperiz! Ne de olsa, toplumun Adalet duygusunu böylesine ince hesaplarla zorlayan pek az grup vardır.

İsmail Saymaz da yazısında, bu büyülü dönüşümün nasıl gerçekleştiğine dair detaylarla okurlarını aydınlatıyor. Gel gör ki, bir köşe yazısında tüm bu absürdlüklerin mantıklı bir açıklaması olur mu? Bu noktada, belki de pek sevgili sistemin içindeki bireylerin ve politik tercihlerin sorgulanması gerekebilir.

Ama unutmayalım, bu yalnızca bir eleştiri. Devlet, özel okula dönüştürülmüş okulların yanaşmasıyla belki de yeni bir dönemin kapılarını aralamakta. Kim bilir, belki de çok yakında alışveriş merkezlerindeki fast-food restoranlarında gurme yemeklere ulaşmak gibi bir yenilikle karşılaşabiliriz. Her şey mümkün, yeter ki hayal gücümüzü zorlayalım!

Sonuçta, hepimizin düşündüğü gibi, bu sistemin arkasındaki ‘dahi’ zihinleri kutlamadan geçmek olmaz. Var olan sistemin tekrar gözden geçirilmesi belki de daha iyi bir gelecek için bir umut ışığı olabilir. Ne diyelim, güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler!


[ad_2]

Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Yazının Orijinali