[ad_1]
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sefer Sosyal medya hesabında tam anlamıyla bir travma yıl dönümünü kutlamak üzere kaleme aldığı etkileyici bir metinle karşımızda. Evet, bugünün 7 Ekim olduğunu duyurmayı ihmal etmemiş ve “Tam 365 gün önce” diyerek, zamanın koridorlarında geçen koca bir yıla atıfta bulunmuş! Sanki yıl dönümü kutlamaları için şampanya patlatacak değiliz ama, olaya biraz da mizâhi bir bakış açısıyla yaklaşalım.
Erdoğan, Gazze’deki vahşetin yıldönümünde adeta bir tarih dersine çıkartmış bizleri. 50 bin masum insanın, çocuklar ve kadınların vahşice katledildiğinden bahsediyor. İşte, bu tam Türk siyasetine özgü bir ironi: “Hayvani soykırıma gözümüz yummamalıyız!” diyor, ama bir yandan kendi toplumunda yaşanan Kadın cinayetleri ve çocuk hakları ihlallerine karşı sesi çıkmıyor. Ah, ironinin altın çağlarından biri daha!
“İsrail’in uzun yıllardır süren soykırım, işgal ve istila politikası artık bir son bulmalıdır” diyor. Biraz sarkastik olmayalım mı? Sanki bu politikalar, “Kroupier ile Mısır’da piyango oynayalım, belki de bu sefer kazanırız!” misali, birileri için sürekli kazanç kapısı olmuş gibi. Erdoğan, “Yer yüzünün fidanları” dediği masum insanlardan dert yanarken, kendi yerel çürümeyi unutturmayı da ihmal etmiyor. Sanki Türkiye’nin “benzer” sorunları yokmuş gibi!
Ve tabii ki videoyu da unutmamak lazım. Şu “İsrail’in işlediği soykırım insanlığı öldürüyor” mesajı, bir doğruya işaret ederken diğer yandan Türkiye’deki hak ihlallerine karşı “hadi canım, siz de…” demek suretiyle bir paralellik kurduruyor. Yani, “Önce kendi bahçemizi sulayalım, sonra komşunun çiçeklerine bakarız” dersini veren bir siyaset anlayışıyla gayet de uyumlu.
Sonuç itibarıyla, Erdoğan’ın bu mesajı, elma ile armutun karıştırıldığı, politik hüzünlerin kurutulamadığı bir iklimde daha çok simit sarayı önünde sohbet eden insanların felsefi tartışmalarına benziyor. Gözlerimiz dolarken, bir yandan da bakalım Gazze için ne zaman “taziyede bulunacağız” ya da “kutlama” kartı yollayacağız? Önce bir “değerlerimiz” üzerine düşünelim, sonrası gelir.
Ezberden bir alkış, içten bir gülümseme: Siyasi satrançta bugüne dek en çok geleneksel dillerle oynamak var!
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah, ironi ve sarkazm dolu bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.