[ad_1]
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV’de çapraşık Türkiye siyasi manzarasına dair değerlendirmeler yaptı. Erken Seçim çağrısını yineleyerek, 2025’in kasım ayını işaret etti. Özel, Türkiye’de seçimlerin yenilenmesinin iki yolunun olduğunu dile getirirken, mantık sınırlarını zorlayarak “Bunlardan biri Erdoğan’ın gitmesi, diğeri ise Meclis’in 360 milletvekili ile seçimleri yenilemesi” diye konuştu. Ne kadar da açıklayıcı, değil mi? Yani, bir liderin gitmesinin yanı sıra, Meclis’in bir tür ‘süper çoğunluk’la harekete geçip seçimi yenilemesinden bahsediyor; böylece demokratik süreçlerimizi kalabalık bir kalabalık oyununun ele geçirmesine maruz bırakıyor.
“Erdoğan giderse bir daha aday olamıyor ama Meclis 360 ile yenilerse son bir kez aday olma hakkı var” diyerek, seçim takvimi ile ilgili baş döndürücü bir karmaşa yaratmayı başarıyor. Sanki siyasi arenada bir çakışma değil, ‘üçte bir kuralına’ dayalı bir spor müsabakasındaymışız gibi hissettiriyor. Özel, “360’ı birlikte getirelim, gelecek senenin kasımında sandığı koyalım. Erdoğan da aday olsun.” diyerek gerçekten de ironi dolu bir cümle kurmakta. Yani, gelin birlikte yapalım ama tek başına başkan olma sevdasından vazgeçmemesi anlamına gelen bir onaya da çok da kayıtsız bir şekilde ilerliyoruz.
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın birbirlerine rakip olmadığını söyleyerek, aslında bu iki isim arasındaki fırtınalı ilişkiye yeni bir boyut ekliyor. “Geçiş döneminde kim cumhurbaşkanı olmuş hiçbir önemi yok,” diyerek, kendi partisi içindeki belirsizlikleri bir kenara itiyor. Gözlerimizin önünde adeta bir kaçamak manevrası yaparak, “Üyelerin üzerinde en fazla oy almış bir ismi belirleriz” açıklamasıyla nihayet son noktayı koyuyor. Ancak bu mantıkla yola çıkıldığında, o “en fazla oy alan”ın neye göre ve kimin tarafından belirleneceği konusunu sormadan edemiyoruz.
Sonuç olarak, Özgür Özel’in açıklamaları, Türk siyasetinin içindeki çelişkili ve karmaşık yapıyı gözler önüne sererken, diyalektik değil, adeta sirk gibi dönen bir arena haline gelmiş durumda. Seçim tarihleri ve yöntemleri üzerine kafa yorulması gerektiği aşikarken, bu tür ifadeler, sadece anlık popülarite kaygılarıyla atılmış gibi görünüyor. Bu noktada, seçmenlerin, sıradan insanların beklentilerini karşılayacak bir liderlik arayışının ötesinde, kimin ne zaman ve nasıl meşru olacağını tartışmak için daha fazla zaman harcamamız gerekeceği bir gerçek. Belki de en komik olanı, bu siyasi oyunun birçok oyuncusu tarafından, kendi yarattıkları karmaşanın içinden kurtulmayı başaramamaları.
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.
Kaynak: https://www.ntv.com.tr/turkiye/CHP-lideri-ozgur-ozelden-erken-secim-aciklamasi-kasim-2025i-isaret-etti,txqgaSPROE6LitQkMxg9AA