[ad_1]
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımı, THY Avrupa Ligi dördüncü haftasında kendini Almanya’da bir “kayıp ruh” gibi hissetmek üzere, Alba Berlin‘le karşılaşmak için yola çıkıyor. Hani şu herkesin başına gelen, “öteki takımın kapısını çalınca herkesin kaybolduğuna dair hikâyeler” var ya, işte aynen onun gibi. Uber Arena’da saat 20.30’da, Fenerbahçe’nin “ben buradayım ama kaybetmeye de hazırım” taktiği ile sahaya çıkmasını bekliyoruz.
Sarı-lacivertli ekip, son Kızılyıldız maçında öyle bir 76-57 mağlubiyet almış ki, sanırsınız takımın yemek masasına şanssızlıkla oturduğu bir komedi filmi sahnesi. Wilbekin ve Guduric’in sakatlıkları ise tam da böyle bir zamanda gelmesi, koçun sakat oyuncuları daha fazla nasıl zorlamak istediğini sorgulatıyor. Gerçekten de “risk” denince akla gelen ilk isim olmayı başardılar!
3 MAÇTA 2 GALİBİYET, 1 YENİLGİ
Müthiş bir başarı öyküsü! 3 maçta 2 galibiyet, 1 yenilgi ile sahalarda gezinen Fenerbahçe Beko, neden bu kadar tutucu davrandığını anlamış değiliz! Neredeyse müzik listeleri gibi, sakatlıklarla dolu bir “şarkı” çıkardılar. Çift maç haftasında Alba Berlin deplasmanında galibiyet hedeflemek, bana kalırsa bir yandan cesaret, bir yandan da kötü bir komedi yazarıyla yazılmış bir senaryo gibi görünüyor.
Almanya temsilcisi Alba Berlin ise bir önceki gün LDLC ASVEL‘i 84-79’luk bir skorla geçerek ilk galibiyetine imza attığında, büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduklarının farkında mı yoksa “şans bizden yanaydı” diye mi düşünüyorlar bilmiyorum. Sonuçta, üst üste kaybettiğin maçlarda “şans” da bir transfer gibi hemen gitmeye niyetli. Panathinaikos‘a ve Barcelona’ya kaybetmek, sanırım albüm için iyi bir hit olmamıştı! Neyse ki, avludaki o eski topun yerini almış bir galibiyet, biraz moral olur belki…
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.