[ad_1]
Cumhuriyet Halk Partisi, Gezi Parkı davasından yargılanarak milletvekilliği düşen Hatay milletvekili Can Atalay’ın durumunu gündeme getirmek için Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. Toplantı, 10 Eylül Salı günü saat 14.00’te gerçekleşecekmiş, yani tam da öğle uykusu vakti! Sanki Türkiye’nin siyasi manzarasında her şey yolundaymış gibi, bu olağanüstü çabalar oldukça sıradan bir gündem maddesini masaya yatıracak.

Özgür Özel’in önderliğindeki CHP heyeti, Anayasa Mahkemesi kararlarının “uygulanmaması” gibi oldukça ilginç bir bahanesiyle bu olağanüstü toplantıyı talep ediyor. Hani her şeyin bir yeri, zamanı, usulü olmalıydı? Maalesef, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay ile ilgili aldığı kararın Meclis Genel Kurulu’nda okunması talep edilmiş ama sanki bu durum ısrarla görmezden geliniyormuş gibi ilerliyoruz. Tamam, belki de Meclis’te kuruyan çiçeklerin ve masalarda biriken tozların arasında kaybolmuş bir tarihsel yanlışın toparlanması olarak görülüyordur bu; sonuçta Türkiye’nin parlamenter sisteminde her gün bir öncekini aratmayan “olağanüstü” durumu bile sıradanlaştırmak mümkün!

Bu üslup, bazılarına komik gelebilirken, diğerlerine ise sistemin içinde dönen çarkları ve bu çarkların gazabına uğrayan bireyleri düşündürücü bir şekilde sunuyor. Can Atalay’ın durumu sadece bir milletvekilliği düşmesi değil, aynı zamanda hukukun neredeyse bir oyun haline dönüştürüldüğünün de bir temsili. Her şey “devlet hukuku” kılıfında dönerken, Anayasa Mahkemesi kararlarına görünmez süngerle silinmiş gibi muamele edilmesi, tam anlamıyla trajikomik bir durum.

Görünen o ki, CHP‘nin bu olağanüstü toplantısı, siyasi manevra yapma becerisinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Fakat şu da bir gerçek ki, muhalefetin bu çabaları, günün sonunda sistemin sorumluluklarını zevkle unutan bir mekanizmaya çarptığında kaybolup gidebilir. Sözde demokrasi kanalları, bazen çamurlanarak tıkanıyor – işte tam da bu noktada sorulması gereken bir soru var: Kim, ne zaman ve hangi saiklerle bu çarkları durduracak?

Esprili bir bakış açısıyla, Türkiye’nin siyasi sahnesindeki bu olağanüstü durumlar, tam anlamıyla bir stand-up gösterisi havasında. Fakat bu gösterilerin sahne arkasında, vatandaşların iradesinin nasıl yok sayıldığını ve demokrasi adına yürütülen bu absürt dansın altında yatan derin sorunları gözden kaçırmamak gerekiyor. Anlaşılan o ki, ilerleyen günlerde bu güncel trajedi daha çok sahne alacak ve bizler de izlemekteyiz. Kısacası, hem mizah hem de ciddi bir eleştiri arayışındaysak, biletimizi alalım!

[ad_2]

Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Kaynak: https://www.ntv.com.tr/turkiye/chpden-mecliseolaganustu-toplanti-cagrisi,S3q0doTWIEmRCzEVKvJqKw