[ad_1]
Ekin Uzunlar, Kıbrıs’ta “inanılmaz” bir sahne performansı sergileyerek herkesi kendine hayran bıraktığını açıkladı. Seyircinin enerjisi o kadar yüksekti ki neredeyse tüm şarkılara eşlik ettiler. Ne de olsa, bu zor zamanlarda canlı müzik dinlemek, eve ekmek götürmekten çok daha önemli! Yüzlerce insan akşam yemeği lokantasının yerine, sahnede kemençe çalan bir sanatçının peşinden koştu. Ooo, ne harika bir toplumsal hareketlilik!

Küçük bir sinema gösterimiyle “Ezel” dizisindeki duygusal anları dev ekrandan aktaran Uzunlar, izleyicilerin gözyaşlarını müzikle harmanlayarak gözlük satıcılarının işini artırdığını gözlemlemiş olmalı. İpek gibi melodiler eşliğinde, kemençe akıp giderken, kalabalık zor zamanların geride bıraktığı koca hayal kırıklıklarından kendini kurtarmaya çalışıyordu. Alkış sesleri, aslında bir “vay be, başka ne olacak!” duygusunu daha da derinleştiriyordu.

Yeni müzik çalışmaları için stüdyoya girmeyi planlayan Uzunlar, “Yüzük” adını verdiği slow şarkısıyla, “belki yılın düğün şarkısı” statüsü kazanabileceğini belirtti. Arap düğünlerinden ilham alarak, “Hatta bir gün kendi düğünümde de bu şarkıyı çalabilirim,” dedi. Kim bilir, belki o gün geldiğinde düğün fotoğrafları, yalnızca mavi pasaportlu politikacıların eşleriyle çekilecektir!

Neyse ki, sanatçı hayalinde dünyanın en çok kalabalıklarını toplayan Liverpool’un stadında sahne almanın hayalini kurabiliyor. “Düşünsenize, Mohamed Salah ile birlikte sahne almak! Onun gücüyle müziğimi bir araya getirip, stadyumu şenlendirebilirim,” diyor. Gerçekten de bu hayal, dünya sahnesinde bir Türk sanatçının parlayacağı anları göz önüne seren bir dramın parıltısı.

Hastanelerdeki bebek ölümlerinden bahsederken, “Lanet olsun!” diyerek, toplumun tabana oturmuş adaletsizliği üzerine bir parça ironik tını ekledi. “Bunlar bebeklere dahi ulaşabiliyorsa, vay halimize!” derken, “Ama eminim Türkiye Cumhuriyeti adaleti sağlayacaktır” dedi. Oh! Ülkemizde bir umut ışığı var demek!

Son olarak, sahnede kendisine atılan cisimler hakkında da düşüncelerini paylaştı; “Geçen gün bana bir çakmak ve 1 lira attılar. Herkes sanıyor ki biz sanatçılar, fırlatılan her parçayı öpüp başımıza koyuyoruz!” dedi. Kendine düşen yük: “Lütfen, sadece çiçek atın!” diye sesleniyor izleyicilere. Ne muazzam bir çağrı! Sahne arkasında güzel çiçeklerin, gerçek hayatta paraya dönüştüğü aralarında bir sohbet gibi. Ama sahi, çiçek atmayı nerede öğrendi bu insanlar! Keşke hayatta sunduğumuz onca şeyde de sadece çiçekler atılsa…

[ad_2]

Bu haber yapay zeka ile kara mizah, ironi ve sarkazm dolu bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Kaynak