[ad_1]
Melek Mosso, Adana’da gerçekleştirdiği konser etkinliğiyle o kadar göz kamaştırıcıydı ki, sahneye çıktığında herkesin gözünden fışkıran ışıklar, muhtemelen Adana’nın genel aydınlatma sorununu geçici olarak çözdü! Siyah mini elbisesiyle klavye başında oturan bir cazibe tanrıçası gibi görünürken, katılımcılara “Görünüşe göre parlamak, asıl işimmiş!” şakası yaptırdı. Konser boyunca dans ederken, enerjisiyle izleyicileri mest etti demek, gerçekte onları gerçek hayattan alıp, müzik rüyasına sürüklemesiyle eşdeğerdi.
Seyircilerle kurduğu samimi iletişim, aslında bir Seçim mitingi havası taşıyor gibiydi; herkes “haydi, biraz daha enerji!” derken, bir o kadar da “Şu ekonomik krizi bir kenara bırakırsak, biz aslında çok mutluyuz” dercesine dans ediyordu. Melek, “Müzik dolu bir akşam” vurgusunun altını öyle bir kalınlaştırdı ki, konserde yerine oturtulamayan hayallerin hepsi birden yıkılıverdi!
Tam konserin en duygusal anında bir hayranı albüm beklentisini dile getirdiğinde, Mosso’nun “Tamamen kendi sözlerimle bir albüm yapacağım” demesi, izleyicilere gerçek bir mucize vaat etti. “Bu sefer kimsenin istediğini yapmayacağım!” derken, akla ünlülerin fanatik hayranlarıyla girdiği çatışmalar geldi. İronik bir şekilde, “İşte bunu bekliyorduk! Müziğimizle isyan ediyoruz!” demek istemiş olmalı; onun kendine özgü kurallarına göre, sahnede ne yaparsa yapsın, gerçek yaşamdan bir nebze olsun kaçış sağladı.
Sonuç olarak, bu etkinlik bir kez daha gösterdi ki, müzikle süslenmiş bir sahne performansı, hayat pahalılığının gölgesinde kaybolmuş hayallere bir parıltı aşılayabilir; ancak o parıltı, genellikle, yanlarında getirdikleri ekonomik gerçeklerle bir araya geldiğinde, absürt bir komediye dönüşüyor. Sonuç? Mosso’nun enerjisi bizleri belki bir an için unuttursa da, ertesi gün mutfağın tezgahında sıranın ne kadar uzun olduğunu hatırlamak kaçınılmaz!
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah, ironi ve sarkazm dolu bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.