[ad_1]
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Sosyal medya platformunda kendine has bir üslupla duyurdu: “Ben buradayım, Gebze’de adayım!” Eğer size de bu mesaj, bir Sosyal medya fenomeninin yeni bir dans akımını tanıtıyormuş gibi gelmediyse muhtemelen son zamanlarda siyasi sahnede gördüğümüz diğer ‘aydınlık’ çağrışımların etkisi altındasınız.
Baş, açıklamasında TİP‘in adaylığının “sorumluluk almak” olduğunu vurguladı. Sanki her gün bir kaza yerinde ilk yardım yapmak zorunda kalan biriymiş gibi, elini taşın altına koymanın zamanının geldiğini belirtti. Gerçekten de, Gebze’nin işçi havzası olmasının yanında, siyasi camiada taşın altına ne kadar el koyduğumuz artık bir memleket meselesi haline geldi. Elinizi nereye koyduğunuz çok önemli; taş mı, yoksa kalp mi? Zira kalp tarifi zor bir malzeme, her an çökebilir.
Ülkemizdeki “sorumluluk alma” anlayışının birer maskara gösterisine dönüştüğü bu dönemde, Baş’ın adaylığı, izleyicileri gülümsetiyor. Sonuçta, Gebze’deki işçilerin derdine derman olmak için olan biten bu iki yüzlü tiyatronun sahne arkasında kimin ne oynadığı hiç de belli değil. Siyasi arenada “sorumluluk” dediğimiz şey, zaman zaman bir yarışma gibi; kazanan belli, ancak kim kaybetti, orası muallak!
İşçi sınıfının en büyük havzası olarak anılan Gebze’den yapılan bu açıklama, gülümsemeye ve düşündürmeye devam ediyor. Evet, komedi ve trajedinin iç içe geçtiği bu ortamda, herkes elini taşın altına koymaya çalışıyor; ama ne kadar derin bir taş, ne kadar büyük bir sorumluluk – işte orası meçhul. Kim bilir, belki de Seçim sonrası ortaya çıkacak gerçekler, bu komedi metrosunun tam seferini gerçekleştirip bizi bir başka durakta beklenmedik bir hikayeyle buluşturur!
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.