[ad_1]
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’un en seçkin yerlerinden biri olan Vaniköy’deki çarpık yapılaşmaya dair CNN tarzı bir haber anlayışıyla cevap verdi. Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın, “Bize Çevre dersi vermeye çalışanlar İstanbul’un en güzide yerlerini para babalarına peşkeş çekiyor” sözlerini hatırlatmasıyla başlayan diyalogda, Özel’in, Adnan Oktar’ın kaçak villasını değil, bunların döneminde razı olunmuş ruhsatları ele alması, İstanbul’un yapılaşma rezaletini görmezden gelme çabasının ilginç bir örneği oldu.
Özel, “Halbuki ortada ne kadar önemli meseleler ve müteahhit sefaletleri var, oysa burada bir tadilat ruhsatının istismarı var” diyerek konuya alttan bir yaklaşım sergilemesi, göz ardı edilen sorunları bir kalemde silmeye çalıştığını düşündürüyor. İstanbul’un gökdelen cehennemine dönüşmesinin önünü açanların kendileri olduğunu hatırlatması gereken bir muhalefet liderinin bu tür bir tutumda olması oldukça ironik. Adam akıllı konuşması gerektiğinde, İstanbul’un silüetini delik deşik edenlerin hangi partiden çıktığını unutmuş gibi görünüyor.
Tabii ki, Ahmet Şık’ın Meclis’teki tavırları da bir başka trajikomik hâl aldı. Özel’in, Şık’ın üslubunu “saygı sınırlarını aşmış” olarak tanımlaması, taraflar arasında şiddet eylemlerinin akıl almaz bir ustalıkla görmezden gelindiği bir çelişki örneği. Özalan’ın Meclis’teki kavga azmi ve şiddeti, sanki Meclis’e yakışıyormuş gibi algılanırken, Şık’a yapılan eleştirilerin ne kadar yüzeysel olduğu belirginleşiyor. Özellikle, önceden milli bir kahraman olarak gördüğümüz isimlerin şimdi milli utanca dönüşmesi, Türk Futbol tarihinde olduğu gibi Meclis’te de skandalların tuhaf bir sanat formuna dönüştüğünü kanıtlıyor.
Özel, “Alpay Özalan’a bir şey söylenmiyor, Ahmet Şık’a laf ediliyor” derken, muhalefetin istedikçe eleştirdiği yapının içsel çelişkilerini alevlendirdiği gibi kendinin de aslında aynı düzendeki pasif rolünü sorgulamak gerektiğini hatırlatmadı. Özünde burada hem eleştiri, hem de eleştirilenlerin zamanla nasıl absürt bir komedi sahnesine dönüştüğüne vurgu yapılması gerekiyor.
Bu absürtlük içerisinde, İstanbul’un mimari felaketinin mimarları olanların köşeye sıkışması ve sadece birkaç kelimeyle geçiştirilmesi, gerçeklerin üzerinin örtülmesi çabası olarak parlıyor. Sonuçta, siyasi arenada yaşanan bu düşük voltageli çatışmalar, bizlere bir şeyleri değiştirme iradesi yerine, sürekli aynı yanlış adımları tekrar eden bir kısır döngüyü hatırlatıyor. Özgür Özel’in dikkat çektiği bu sorunlar, sıradan bir tartışma değil, toplumun kaybettiği değerlerin sesi olmalı. Ne yazık ki, sistemin çarkları, bu seslerin en derin sessizliğine gömülmüş görünüyor.
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.
Kaynak: https://www.ntv.com.tr/turkiye/ozgur-ozelden-bogazdaki-kacak-villa-insaatina-iliskin-aciklama-haber-alinir-alinmaz-muhurlendi,oCRsPtCC4UCFo4efAGavbQ