[ad_1]
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na bir lider edasıyla başkanlık etti. Tabii ki bu toplantıda, muhalefet partilerine yönelik geleneksel eleştiriler de eksik olmadı. Özellikle CHP’yi hedef alan Erdoğan, muhalefeti “değiştik” ve “normalleştik” gibi romantik söylemlerle eleştirirken, bu ifadelerin ardında aslında ne kadar derin bir ciddiyet ve gerçeklik eksikliği bulunduğunu gözler önüne serdi.
Gündeminde İzmir’de yaşanan bir olay olan Dilruba Kayserilioğlu’nun tutuklu ve tahliye durumu vardı; bir nevi halkın sıkıntılarıyla arasında bir bağ kurmaya çalışan Erdoğan, bu durumu kullanarak muhalefeti eleştirmenin eğlenceli yollarını bulmuş. Kayserilioğlu’nun 30 Ağustos’ta bir davete onur konuğu olarak katılmasına atıfta bulunarak, “Millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı baş köşeye oturttular” demesi oldukça dikkat çekici. Ancak, “irade” derken kimin iradesinden bahsettiğini sorgulamak da gerekiyor; acaba tüm bu süreçlerde aslında Türk halkının iradesinin hangi ölçekte temsil edildiğini unuttu mu?
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in topluma özür borcu olduğunu ifade ederken, bu durumu nasıl bir vicdan azabı ile dile getirdiğini sadece bir gözlemci olarak değerlendirmek yeterli olacaktır. Kendisi “milletin iradesine saygı” vurgusunu yaparken, acaba hangi iradenin temsilcisi olduğuna dair bir sorgulama yapılmadığını mı sanıyor? Böyle bir tutum, ironisini izleyicilerine sunan trajikomik bir duruma dönüşüyor.
Toplantıda Erdoğan’ın ifade ettiği gibi, “23 yıl boyunca nelerle uğraştık” kısmı, Türkiye’nin tarihindeki pek çok sorunun da üzerine ket vuruyor. “Kendini ülkenin sahibi gören elitler” ifadesi, elitizmi dışlayarak kalabalığı kucaklamaya çalışan ama aslında tam zıttı olan bir yaklaşımın trajik bir örneği. Hani, fitne tüccarlarına kulak asmamak gerekiyordu ama asıl fitne çoğu zaman sistemin içinde gizleniyordu!
Cumhurbaşkanı, muhalefeti eleştirirken, onların “tek bir hizmeti olmadığını” belirtiyor; iyiliği ve güzelliği her seferinde kendilerinde toplayan bir iktidarın bakış açısının ne kadar kapalı olduğunu düşündürmüyor mu? Sıradan insanların sorunlarıyla ilgilenmeyi bırakıp, siyasi oyunlar oynamayı tercih eden bir anlayış, halkın gerçek sıkıntılarına duyarsız kalmaya devam ediyor. “Sıkıntıları farkındayız,” demekle bu sıkıntıların çözülmediğini tekrar hatırlatmakta fayda var.
Gerçekten de Erdoğan’ın belirttiği gibi, muhalefetlerden beklenen “sağduyu” aslında iktidardan da talep edilesi bir durum. Ama bu sağduyunun altında yatan gerçekler, karşılıklı suçlamalar ve eleştiriler arasında kaybolup gidiyor. Herkes kendi penceresinden bakarak, başka insanların haklarını bir kenara itiyor. Kendilerini seçmenlerinin sorularından uzaklaştırarak, kimin neyi görüp neyi istediği üzerine umut vermeye çalışıyorlar.
Hükümetin önceliklerinin yanı sıra, enflasyonun düşürülmesi, hayat pahalılığının sona erdirilmesi gibi hedefler, tüm bu söylemlerin ne denli öne çıktığını gösterirken, elin açıkla “sıkıntıları görmemek” bir anlamda ayrı bir çelişkiyi ortaya koyuyor.
Erdoğan tabii ki “yeni bir şahlanış” peşinde; fakat bu şahlanışın hangi yöne doğru olduğunu görmek için öncelikle başımızı kaldırarak çevremize bakmamızda fayda var. “Fitne tüccarlarına kulak asmamak” marifet değil, asıl mesele sağduyulu bir siyasetin nasıl inşa edileceği. İronik bir şekilde, elinde tepeden inmeci bir bakış açısıyla değerlendirdiği muhalefetine aynı ‘tutumla’ yaklaşıp yaklaşmadığını sorgulamak da sürecin bir parçası olmalı.
Sonuç olarak, bu toplantı sıradan bir siyasi aktivite olmaktan öte, halkın gerçek sorunlarına duyarsız kalmanın ve siyasetin komik yüzlerinden birinin sergileme aracı oldu. Hem muhalefetin hem de iktidarın sorgulanması gereken yapıları, aslında toplumsal dinamikleri dikkate almaktan ne kadar uzak olduklarının bir başka örneği. Gözlemci olarak izleyen bizlerin işi ise, eleştiriyi coşkuyla sürdürmek, unutturmamak ve trajedinin komikliğine gülmektir!
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.
Kaynak: https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-o-fotograf-turk-demokrasisine-hic-ama-hic-yakismadi-ozelin-millete-ozur-borcu-var,mhwKSqQJikuFCAvTC4qwow