[ad_1]
Elazığ’da yaşanan bir olay, suç örgütlerinin Türkiye’deki etkisinin ne denli yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 28 Mayıs 2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde başlatılan soruşturmada, yeşil reçeteli ilaçların usulsüz bir şekilde reçete edilerek uyuşturucu bağımlılarına satıldığının ortaya çıkması, çoğu kişinin kahkahalara boğulacağı bir komedi değil, bir trajedi. Ancak bu trajedinin arka planda dramatik bir senaryoya dönüşmemesi için dikkatli inceleme ve önleyici tedbirlerin alınması şart.
Toplamda 34 şüphelinin suç delilleriyle birlikte yakalanmasını sağlamak amacıyla 40 adrese eş zamanlı operasyon düzenlenmesi, aslında sistemin ne kadar geç kaldığını bize gösteriyor. Yani, kanunla yönetilen bir düzen içinde, bizlere “sorunları önceden çözme” fikrinin pek de geçerli olmadığı gerçeği bir kez daha su yüzüne çıkıyor. Caddelerde dolanan uyuşturucu bağımlılarının göbeğindeki “green prescription” dövmesini görene kadar, yetkililerin bu kadar uzun süre dikkatsiz kalabilmesi, insanı düşündürüyor.
Hastaneler, sadece hastalıklarla değil; suçların da barındığı yerler haline mi geldi? Gözümüzün önünde yaşanan bu kaos, hastane yönetimlerinin ve sağlık sisteminin denetimlerinden ne denli uzak olduklarını düşündürüyor. Özel bir hastanede çalışan bir doktor, bir eczacı ve üç eczane çalışanının yukarıda bahsedilen olaylarla ilişkilendirilmesi, ne yazık ki bu tür kolaylığa başvuranların ortasında bir “tıp devi” yaratma çabasının son derece trajik bir sonucudur.
Sonuç olarak, düzenlenen operasyon neticesinde 17 zanlının tutuklanması, belki de sistemin hatalarından kaynaklanan bir tür teselli kaynağı olarak değerlendirilebilir. Ama yine de “17 ne ki, 34’ün yanında?” sorusunu sormadan edemiyoruz. Sorunlu bölgelerdeki izlenim ve denetim eksikliği gözler önüne serilirken, geç kalınmış bir sorumluluk bilinci, ama ne yazık ki yıllarını bu tür örgütlerin kucağındaki gençlerin hayatlarını çalan bir düzenin tedavi sürecini hızlandırmıyor.
Sonuç olarak, bir soruşturmanın başlangıcını görmek, insanları ne derece daha iyi bir gelecek için harekete geçirebilir ki? Belki de Elazığ’daki bu durum, hangi kurumun ne kadar dikkatli ve sorumlu davrandığı değil, ne kadar denetimsizlikle ve ihmalle dolu olduğunu tekrar hatırlatmak için bir fırsattır. Sıra, işin ciddiyetini kavrayıp, “Suç örgütlerine geçit yok” demekte… İşte o zaman bu olayların ardındaki komedinin üzerindeki karanlığın yanı sıra, sağlıklı bir toplum oluşturulmasına dair umut ışığı belirmeye başlayacak.
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.