[ad_1]

Son dakika haberi! DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’la ilgili “eğer tecrit kalkarsa ben de buradayım” türünden şahin gazeleriyle buluştu. Hatimoğulları, “Bir başlangıç olacaksa tecrit derhal kaldırılmalıdır.” dediğinde insanların bir anlığına durakladığını hayal edebiliyor musunuz? Sanki tecrit kaldırılmadan barış sağlanacakmış gibi! Barışın bir koşulunun, bir tecrit kaldırma borsasında alım satım yapma zihniyetine indirgenmesi, ülke meselelerine bakış açımızın ne kadar trajikomik olduğunu da bir nebze gözler önüne seriyor.

İmralı’da ağır tecrit altında olan Sayın Abdullah Öcalan’ın barışın muhatabı olduğu yolundaki açıklaması da bir başka dikkat çekici nokta. Ne de olsa tecridin kaldırılması meselesi bir dizi siyasi türlü oyunla dolu. Ortadoğu’da barış sağlamak için yola çıkan bu kişiler, sanki barışı bir tahtaya mı çizecekler? İnsan, bu siyasilerin barış arayışının ciddiyetini sorguluyor; acaba barış, sadece tecrit masasında bir pazarlık unsuru mu? Eğer öyleyse, yakında bir çaycı olarak barış turu yapmak zorunda kalacaklar gibi görünüyor.

Bahçeli’nin “Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa…” ifadeleri, başka bir ironik zirveye işaret ediyor. Yani bir terörist başının kendini ifade edebilmesi için önce tecritin kaldırılması gerekiyorsa, bu, her türlü hak ve özgürlüklerin bir mühendislik projesine dönüşmesinin en güzel örneği. Terör sorununun çözülmesi için önce bir bilet alınıp İmralı’ya gidilmesi gerektiği mesajı verilirken, acaba Bahçeli bu biletin nereden alınacağını ve ne kadar sürdüğünü düşündü mü? Hani olmazsa olmaz ya, “Hodri meydan, buna varız!” mottosuyla yola çıkıldığı söyleniyor; ama sahneye çıkanlar her seferinde başka bir “Meydan”a gitmekte ısrar ediyorlar.

Bu noktada, “Vakit geçmeden adım atılması çağrısı” da son derece dikkate değer. Türkiye’de yapılan çağrılar, genellikle bir yerde tutulduğu için, bu kez de hangi çağrı havuzunda kaybolacağı merak konusu. Hele ki, CO2 salınımının azaltılması temasında bile arkada orman alanlarının nasıl kesildiğine dair gelişmeler varken, bu çağrıların ne denli etkili olabileceğini düşünmek insanı epey düşündürüyor. Bütün bunların ışığında, barışın bir ‘dayatma’ değil, ‘ihtiyaç’ olduğunu hatırlamakta fayda var. Ancak işlemci kırılmadan, kalp krizi geçirmeden önce!

[ad_2]

Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Kaynak: https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-haberibahcelinin-ocalan-cagrisina-dem-partiden-yanit,1xxintVPFUK8BKtx0E6SRg