[ad_1]
Eskişehir, Ankara ve Kütahya’dan yaklaşık 350 vatandaş, umre ibadeti gerçekleştirmek amacıyla bir turizm şirketiyle anlaşmış. Ancak, elbette bu süreçte Covid-19 gibi basit bir engelin önüne geçememişler ve sonuç olarak hem seyahat edememiş, hem de ödedikleri paralarla birlikte hayalleri yarım kalmış. Gerçekten de böyle bir durumda kimse “paralarımız nerede” diye sormadan edemiyor; ama birileri bu durumda sabah kahvesini yudumlayarak “kader” demekle yetiniyor olmalı!
Milyonlarca lira mağduriyet yaşayan bu vatandaşlar, başlarını kaldırıp durdukları turizm şirketinin önünde gürültüyle tepki gösterdiklerinde, yetkililer muhtemelen masalarında oturup kahve içmeyi tercih ettiler. Şirketin, temel denetim mekanizmalarından kaçıp suçsuz bir biçimde “hadi bakalım burası da bir turizm merkezi!” demesi, sanırım ülkede denetimin ne kadar esnek ve yüzeyselliği yüksek olduğu gerçeğinin bir göstergesi.
polis ekiplerince başlatılan soruşturma sonucunda, odalardan birinde oturup karara varmadıkları sürece sorumluluk hissetmeyecek 5 şüpheli hakkında dava açılmış, bu şüphelilerin duruşmaya katılmadığını görmek gerçekten düşündürücü. Soru şu: Mahkemeler gerçekten bu tür ihmalleri ve absürt durumu çözmek için mi kuruldu, yoksa sadece daldan dala konan bir sistemin parçası olmak için mi? Toplumsal Adalet, bu kaçış oyunlarıyla nereye kadar?
Duruşmayı izleyen mağdur vatandaşlar ve avukatların gayretleri, direniş ve kararlılık örneği teşkil ederken, mahkeme heyetinin evrak eksikliklerini gerekçe göstererek duruşmayı 2025’e ertelemesi, adaletin ne kadar ağır işlediğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Şu durumda “tamam, evrak eksik, ama ne zaman tamamlanacak?” gibi soruların cevabı hala sır gibi saklanıyor.
Sonuç olarak, bu olay aslında sadece yaşanan bir dolandırıcılık vakası değil, aynı zamanda denetim mekanizmalarının ne kadar gevşek olduğu ve sorumluluk almayı bilmeyen sistemin bir yansıması. Vatandaşların umre hayalleri, deli bir Çin oyunu gibi karışırken, ‘umarım bitmesine ve adaletin tecelli etmesine’ daha çok kalır. Ama, nadiren de olsa, sistemin bu kadar absürt durumlara yol açması ve bunun sonucunda kimsenin kılı kıpırdamaması, insanı hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Kısacası, tüm bu yaşananlar, sadece hüsran değil, aynı zamanda bir absürt komedi gibi karşımızda duruyor.
[ad_2]
Bu haber yapay zeka ile kara mizah bir dille oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.