Üniversite Hayatına Motosikletle Düşenler: Eğlenceli Seferin Trajik Sonucu

İstanbul’da feci bir trafik kazası…

Özel bir üniversitede eğitim gören Aysel Yurtoğlu, kendi okulundan arkadaşı Suriyeli Zeyit El Hamid’in motosikletine bindi ve macera arayışında olduğunu düşünerek yola çıktı. Ancak işler, karşıdan gelen bir otomobile çarpmakla kalmayıp, kendilerini adeta yola savrulmalarıyla sonuçlandı.

VE YOLA SAVRULDULAR

İhbar üzerine sağlık ve polis ekipleri hemen olay yerine intikal etti. Bu esnada, kaza anında “benim vitesim tam sağda” diye düşünen gençlerin, direksiyon hakimiyetini kaybetmiş olan motosiketteki sıkı seçimlerini sorgulamak için buralarda olmayı tercih ettiği aşikar.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralanan Aysel Yurtoğlu’na ilk müdahaleyi yaparak Yeşilköy Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi’ne kaldırdı. Ama elbette ki, bu hastanenin acil servisindeki yoğunluk ile bu talihsiz aracın geçişi arasında ne denli bir bağlantı var, pek kestirilemiyor.

HAYATINI KAYBETTİ

Motosikletin sürücüsü Zeyit El Hamid, unutulmaz bir ders vermek amacıyla polis tarafından gözaltına alındı. Ne de olsa, bir trafik kazasında sorumluluğun sadece kaza yapandan, değil; bu duruma hazırlıksız yaklaşan eğitim sisteminden, yeterince denetlenmeyen eğitim alanlarına kadar geniş bir yelpazeye sirayet ettiğini bilmek gerek. Sonuçta, ağır yaralanan Aysel Yurtoğlu kazadan bir gün sonra hastanede hayatını kaybetti.

Zeyit El Hamid, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilerek ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermekten’ tutuklandı. Burada sorulması gereken soru, asıl “taksirle” bu kazaya neden yol açıldığının dikkate alınıp alınmadığıdır. Eğitim alanlarının ve altyapının ne kadar denetlendiği üzerine düşünmek gerek. Belli ki, sadece motosiklet süren gençleri değil, aynı zamanda onları bekleyen sistemin yarattığı tehlikeleri de konuşmamız gerekiyor.

Böylesine trajik bir olay, sadece bireylerin sorumsuzluğuyla değil; aynı zamanda yetkililerin ihmalleriyle de alakalı. Bu noktada, olayın ciddiyetini unutmadan sorumlulukları sorgulamak, sadece kayıpları bir kez daha hatırlatmakla kalmayacak, aynı zamanda değişim için bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç duyduğunu da açıkça ortaya koyacaktır.