[ad_1]
İskeçe Misvaklı Köyü’nde, her yıl düzenlenen yardımlaşma kermesinin sürpriz konuğu Cem Belevi olunca, köydekiler “Nihayet bir yıldız gördük!” diye sevinç çığlıkları attı. Tabii, bu sevinç biraz da ‘belki Cem Belevi bu sefer dükkan açar ve işsizlik sorunumuza çözüm olur’ hayaliyle karıştı. Kermes alanında Cem’i gören köylüler, hemen “Yardımcı sanatçı”lık başvurusunda bulundular; sonuçta kendileri de biraz ünlü olmak istiyorlardı, işsizlikten bir nebze uzaklaşmak güzel bir fikir!

Belevi, Dedeağaç’ta hayranlarının yorum bombardımanına tutulunca, meğer orası bir yorum merkeziymiş! “Bu kültür jandarmalarıyız, Cem!” sloganları arasında, Cem Belevi’nin kermesteki tüm stantları tek tek dolaşarak “Düşük bütçe, yüksek hayaller” tablosuna poz vermesi ise tam anlamıyla ironikti. Kermesin amacı, okul inşaatı ve cami gibi ‘temel’ ihtiyaçlar için gelir elde edilmekti. Cem, bunun üzerine “Ben de bir ‘temel’ insanım, buradayım!” dedi. Köylüler, “Yürü Belevi, sadece kermesi bırak!” diye tezahürat etti.

Kermesin hayrına olduğu için mi, yoksa Cem Belevi’nin ışığı yanına gelen meyan köküne çekiciliği nedeniyle mi, bilinmez ama herkes bir anda “Cem Belevi ile yaşam daha güzel” moduna girdi. Bir yerden yükseklere sıçrayacakları umuduyla, “Bak Cem, bu stant da bir rüya” diyerek, köylülerin hisleri tam da yoksulluktan kurtulacak bir masalı andırıyordu. Gerçekten de, Cem Belevi’nin “Bir an bile düşünmeden İskeçe’ye geldim” demesi, belki de 2024’ün en ironik cümlesiydi; zira yoksul bir köyde, sırf biraz daha ünlü olursam belki ben de iş bulur muyum diye gelen bir sanatçıydı.

Sonuç olarak, Cem Belevi ile köy halkı birbirine destek olmanın yanı sıra, absürt kurgularda zor sorulara gülerek yanıt vermiş oldu. Yani, “Para yok ama Cem Belevi var!” mottosuyla yola çıkıldı ve Türkiye’deki işsizlik, yoksulluk lezzetli gülüşlere tanıklık etti. Ne de olsa, bu dünyada her şey geçer, Cem Belevi ile birkaç fotoğraf kalır!

[ad_2]