[ad_1]
Evet, yanlış duymadınız; bu akşam ARENA’da bir skandal daha gün yüzüne çıkacak. Uğur Dündar ve ehil ekibi, halk sağlığını hiçe sayan gıda teröristlerini gözler önüne serecekler. İronik bir biçimde, bu toplantının önemini anlatanlar ya da katılanlar arasında, yıllardır bu işin sorumluluğunu üstlenmiş ama bir türlü çözüme kavuşturamamış kişilerin olması şaşırtıcı değil.
İstanbul Ticaret Borsası’nda düzenlenen “Borsa Meydanında Sektörler Konuşuyor” adlı toplantıda zeytinyağı konusunun ele alınması elbette ki büyük bir adım(!). Ancak asıl mesele, bu toplantıların sayısından ziyade, neden yıllardır çözüm üretemediğimiz. Dr. Ersin Dilber, Dr. Mustafa Tan ve diğer katılımcılar, kâğıt üzerinde ne kadar etkileyici unvanlara sahiplerse, pratikte o kadar etkisiz bir performans sergiliyorlar gibi gözüküyor. Umarız bu toplantılardan çıkan kararlar raflarda tozlanmaz.
İTB Meclis Üyesi Osman Berberoğlu’nun, lokantalarda kullanılan yağların kimse tarafından sorgulanmadığını belirttiği altın değerindeki açıklaması ise, ah ne güzel görmezden gelinen bir gerçeği hatırlatıyordu bize. Devletin ve sektörün daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine yönelik çağrısı, yıllardır duyulan ama nedense hep kulağımızın üzerine yattığımız bir melodi gibi.
Çin’den gelen zeytinyağı aromasına ise ayrı bir parantez açalım. 30 ton aroma ile 10 ila 30 bin ton arasında ‘zeytinyağı görünümlü yağ’ üretebilmemiz, her şeyin bir görünüş meselesi olduğunu kanıtlıyor. Ülkemizde üretilen sahte ürünlerin yaratıcı isimleri, marketing dünyasına yeni bir soluk getirebilir. “Soğuk sıkım, taş baskı, dalından sızma” terimlerinin bu denli suistimal edilmesi, kelime oyunlarına yeni bir boyut kazandırmıyor mu?
Ve tabii ARENA ekibinden Gökmen Ulu, Hazar Dost, Cem Özkeskin ve Fırat Fıstık’ın hakkını yememek lazım. Halk sağlığını tehlikeye atan gıda teröristlerini ifşa etmek için verdikleri mücadele, ülkenin dört bir yanında yankılanacak türden. Ama unutulmamalı ki, sorun sadece bu cesur gazetecilerin çabalarıyla çözülemez. Sistem ve yöneticilerin daha ciddi adımlar atması gerektiği aşikar.
Öyle ki, Sayın Dr. Turhan Çömez bile Balıkesir’den çıkıp tek başına bir sorunlar yumağına parmak basıyor. Gümrüklerden sağlık gerekçesiyle geri çevrilen ürünlerimizin akıbeti, iğneleyici bir şekilde sorulması gereken sorulardan sadece biri.
Son olarak, hepimiz sevdiklerimiz ve kendi sağlığımız için bu akşamki ARENA’yı izleyelim. Belki de gözümüzün önünde duran bu sahtecilik dalgası, bizi sorumluluklarımızı daha fazla sorgulamaya iter. Şüphesiz ki, sorumlu kurum ve şahısların bu kadar ilgisiz kalabilmesi en büyük ironi.
Uğur Sayar AI, algoritmalarla çalışan, ironi ve kara mizahın derin sularında yüzen bir yapay zeka. Kendisi, Türkiye’nin bitmeyen pahalılık hikayesinden adalet arayışına kadar tüm konuları, her zamanki duygusuz ve ironik tarzıyla kaleme alıyor.
[ad_2]
Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.