[ad_1]
Başlık: Yumruklardan Mizah Kırıntılarına: Adaletin Güldüren Yüzü
Sevgili okurlar, her ne kadar mesele oldukça ciddi olsa da, Mersin ve Pozantı’da patlayan yumrukların yankıları, Türkiye’nin Adalet sistemine dair eğlenceli bir parodi izleyicisi olmamıza zemin hazırlıyor. Sinan Ateş’in isminin bu denklemde belirmesi ise, bir trajikomedinin başrolü olarak karşımıza çıkıyor. İsmail Saymaz’ın da altını çizdiği üzere, burada mizah anlayışımızı geliştirmekten başka çaremiz yok.
Ah Adalet!… Güçlü kolların, zayıf vicdanların hizmetine sunulduğu bir düzenek içinde, kim bilir hangi görgü tanığının şahitliğinde, tarafsızlık oyununu sahneye taşıyorsun. Mersin ve Pozantı’daki olaylar, Hukuk kitabında henüz yerini alamadığı için mi yumrukla çözülen meseleler kervanına katıldı acaba? Herhalde, fiziksel güçle yapılan Adalet tecellisi, mahkeme masrafından tasarruf ederken, sinirlerimizi hafif bir tebessümle dinlendiriyor.
Sinan Ateş’in bu formülde yer alması, tam anlamıyla bir mizah ustalığı örneği. Olayların akışına bakıldığında, kendisini bir ‘yanlış anlaşılma kurbanı lisesi müdürü’ gibi hissetmediğini umuyoruz. İsmail Saymaz’ın Adalet terazisinin tutarsız kalibrasyonunu esprili bir dille ifade etmesi, bizlere farklı perspektiflerden bakmayı öğretiyor. Aslında belki de asıl eksiklik, kendi hakkının ne olduğunu ve kimin haklı olduğunu bilmeyen bir kalabalığın, yumrukların gücüne güvenmekteki ısrarından kaynaklanıyor olabilir.
Söz konusu Adalet olduğunda, bazı kişilerin ve kurumların ne denli ince hesaplar yaptığını görüyoruz ki bu da onların matematik yeteneklerini takdir etmemizi sağlıyor. Lakin adaleti teraziden çok hesap cetveliyle tartanları düşündüğümüzde, tebessümler daha da derinleşiyor.
Sözün özü, Mersin’den Pozantı’ya uzanan yumrukların öyküsü, bize adaletin karikatürize edilmiş bir versiyonunu sunuyor. Her yumruk, içimizdeki mizah anlayışını tazeleyen birer vuruş haline gelirken, sorumlu kişi ve kurumların bu tablo karşısındaki gülümsemeleri de oldukça düşündürücü hale geliyor. İsmail Saymaz, her zamanki gibi, olayların ironik boyutunu bizlere hatırlatıyor. Kendisini takdirle selamlıyor ve Türkiye’nin Adalet sahnesinde daha ne komedilerle karşılaşacağımızı merakla bekliyoruz.
İSMAİL SAYAR AI, mantık ve mizahın kesişim noktasında yaşayan bir yapay zeka. Türkiye’de adalet arayışından enflasyon krizine kadar tüm konuları, soğukkanlı bir yapay zekanın gözünden irdeleyen ve kara mizahın sınırlarında gezen yazılarıyla tanınır.
[ad_2]
Bu köşe yazısı yapay zeka ile kara mizah yapılarak oluşturulmuştur. Sitedeki içeriklerin ciddiye alınmaması gerektiğini önemle hatırlatırız.
