Sokaklardan Meclise: Yolculukta Ne Kadar Samimi?

Yavuz Ağıralioğlu, 1 Şubat 1972’de Trabzon’un huzur dolu köylerinden birinde dünyaya merhaba demiş. Eğitim yolculuğu, Yozgat Sorgun’un kalabalık sokaklarında başlamış; sanki orası, ülkenin siyasi arenalarına hazırlık için biçilmiş bir kaftan. Uluslararası ilişkiler eğitimi alarak, dünya meselelerine dair derin bir bakış açısına sahip olduğu varsayılsa da, bu bakış açısının yalnızca kendi siyasi kariyeri için işleyen bir pusula olduğu aşikar.

1995-1997 arasında Nizâm-ı Âlem Ocakları’nın genel başkanlığını üstlenmiş, sonra da Milletvekili adaylığına terfi etmiş. Gerçekten de, bir liderin halk için bir şeyler yapma iradesi gösterip göstermediği, kendini çeşitli siyasi yapıların içinde bulmasıyla ölçülmekte. Bu dönemden sonra, 2002 seçimlerinde Trabzon’dan milletvekili adayı olarak sahneye çıkan Ağıralioğlu, siyasi arenanın bir nevi “sıradan üyesi” haline gelmiş. Nitekim Temmuz 2003’te Büyük Birlik Partisi MKYK üyeliğine seçilmesi, bir nevi siyasi yerleşiminin taçlandığı an olmuş. Fakat gözden kaçmaması gereken bir gerçek var: Her liderin ardında kalabalık gruplar olmasına rağmen, bazıları kendi gölgelerinin altında kalmaktan bir türlü kurtulamıyor.

Mayıs 2018’de İYİ Parti‘ye katılmasıyla adeta “siyasi yatırım”ını çeşitlendirmiş olan Ağıralioğlu, İstanbul milletvekili seçilince, büyük ihtimalle kendini tepeye tırmanmış gibi hissetmiştir. Temmuz 2018’den Temmuz 2019’a kadar Meclis Grup Başkanvekilliği yapması ise, belki de bir gücün sembolü olarak değerlendirilebilir. Ancak tayin edilen bu adalarda hiçbir şeyin değişmediği bu siyasi tatlılıkta, vatandaşın gerçekten ne kazandığına dair bir muamma kalmaya devam etti.

2019-2020’de İYİ Parti Sözcüsü ve ardından 2020-2022 yıllarında Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanı olarak görev yapması ise, Türkiye’nin sadece coğrafi sınırları içinde değil, ruhu itibarıyla da tartışılan bir “siyasi seyahate” yol açmış. Her ne kadar Türk dünyasıyla ilişkileri geliştirmek gibi büyük hayaller kurmakta olsa da, Ağıralioğlu’nun bu yolculuğunda hedefler her zaman net olmayabiliyor. Varılan sonuçlar ise, çoğu zaman bir Tonga Basketbol takımının sahada kalmak için verdiği güç mücadeleleriyle aynı paralelliği taşıyor.

Ve nihayet, 28 Mart 2023’te İYİ Parti‘den istifa ettiğinde, belki de politik sahnede bir döneme nokta koyarak, “buyurun yeni maceralara” dediği bir işareti bırakmış oldu. Ancak bu ayrılığın ardında yatan nedenler, halk tarafından merakla sorgulanmakta ve bu durum, her siyasi tercih yapıldığında akıllara kazınan “Ne olacak bu memleketin hali?” sorusunu doğurmakta.

Ağıralioğlu’nun evli ve üç çocuk babası olması, düşünüldüğünde, kendi siyasi yolculuğunda asıl kaybedeceklerin bazen aile olabileceğini düşündürmektedir. Siyasi görev ve sorumlulukları arasında kendi çocuklarına, belki de geleceğin Türkiye’sine nasıl bir miras bıraktığı ise tartışmaya açık bir konu.